EFSANE: Bir terapiste ihtiyacım yok. Kendi sorunlarımı çözecek kadar akıllıyım.
GERÇEK: Hepimizin kör noktaları vardır. Zekanın bununla hiçbir ilgisi yoktur. İyi bir terapist size ne yapacağınızı veya hayatınızı nasıl yaşayacağınızı söylemez. Size ayna tutacak ve daha iyi seçimler yapabilmeniz için kendiniz hakkında fikir edinmenize yardımcı olacaktır.
EFSANE: Terapi çılgın insanlar içindir.
GERÇEK: Terapi, bir yardım eline ihtiyaçları olduğunu fark edecek kadar öz farkındalığı olan ve daha özgüvenli ve duygusal olarak dengeli olmak için araç ve teknikleri öğrenmek isteyen kişiler içindir.
EFSANE: Terapistlerin tek konuşmak istedikleri benim ailemdir.
GERÇEK: Aile ilişkilerini araştırmak bazen yaşamın ilerleyen dönemlerindeki düşünce ve davranışları netleştirebilse de, terapinin tek odak noktası bu değildir. Birincil odak, değiştirmeniz gereken şeydir – yaşamınızdaki sağlıksız kalıplar ve semptomlar. Terapi, anne babayı suçlamak ya da geçmişe takılıp kalmakla ilgili değildir.
EFSANE: Terapi ben merkezli, şikayet edip, sızlananlar içindir.
GERÇEK: Terapi zor bir iştir. Şikayet etmek sizi çok uzağa götürmez. Terapide ilerleme, kendinize ve yaşamınıza yakından bakmaktan ve kendi eylemlerinizin sorumluluğunu almaktan geçer. Terapistiniz size yardım edecek olsa da sonuçta işi yapan kişi sizsiniz.