Psikolog Çiğdem KARAKUŞ
Ergenlik dönemi bir çocuğun yetişkine dönüşümünün hikâyesidir. Bu hikâyede genç “Ben Kimim?” sorusunun cevabını arar. Bulacağı cevaplarla kendiliğinin tanımını yapar yani bir kendilik kimliği oluşturur. Bu süreç psikolojide kimlik krizi olarak adlandırılır. Peki, kimlik krizi sürecinde genci neler beklemektedir ve aileler neler yapmalıdır?
1.Genç kendilik fiziksel tasarımını oluşturacaktır.
Buluğ çağı ile birlikte, çocuk için sürekli ve tanıdık olan beden tasarımı, günden güne değişen ve başkalaşan bir bedene doğru yol almaktadır. Kendilik fiziksel tasarımımız, fiziki görüntümüz ile ilgili hissimizi belirler. Mesela, bazı ergen kızlar, aslında çok zayıf oldukları halde, kendilerini aşırı kilolu hissettikleri için yemek yemeyi reddederler. Yakışıklı delikanlımız, yüzündeki birkaç sivilceye öylesine takmıştır ki, kendini çirkin hissetmekte ve sosyal çevrelerden kaçınmaktadır. Fiziksel görünümünü olduğu gibi kabul eden ve olumlu bir beden tasarımı oluşturabilen genç bu aşamayı başarı ile tamamlayacaktır.
Aile ne yapmalıdır?
Ergenlik döneminin özelliklerini doğru anlamalıdır. Gencin bedeni ile fazlası ile uğraşmasını anlayışla karşılayıp, onun duyguların incitmemeye dikkat etmelidir. Görünümü ile alay etmekten, olumsuz eleştiri yapmaktan kaçınmalıdır.
2.Genç cinsel kimliğini netleştirecektir.
Bir erkek ya da kız çocuğu doğduğu zaman, ailesi onu cinsiyetine uygun şekilde yetiştirmeye başlar. Sen kızsın ve şöyle davranmalısın; sen erkeksin şöyle olmalısın der. Ergenlikle birlikte çocuk ailesi ve toplum tarafından kendisine kazandırılan bu cinsel kimliğin hissine varacak yani kendisini erkek ya da kadın gibi hissedecektir. Bu hissi de karşı cins akranları vasıtasıyla kazanacaktır. Genç aşık olacak, karşı cins tarafından beğenildiğini, kabul gördüğünü hissedecek, sosyal ortamlarda kendini cinsel kimliği ile var etme imkanı bulacaktır.
Ergenlikle birlikte cinsel olgunlaşma başlar. Bu olgunlaşma sürecinde, ergen hormonel bir saldırıya uğramıştır. Bazen cinsel dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaktadır. Eğer gencin yetiştiği çevre aşırı baskıcı ise, genç cinsel dürtülerinden dolayı utanç duyacak, kendisini suçlu hissedecektir. Bu durumda bu arzularını yok sayarak ileride sağlıklı bir yuva kurma şansını kaybedecektir. Eğer gencin yetişmiş olduğu çevre daha yumuşak ise, genç bu dürtülerini kabul edecek sadece arzusunu kime karşı ve ne şekilde yönlendirmesi gerektiği sorunu ile karşılaşacaktır. Ruhsal olarak sağlıklı gelişen bir genç bu arzusunu karşı cinsten bir akranına, bir film yıldızına vs. yönlendirirken, ruhsal gelişiminde gedikler olan bir genç bu arzusunu hem cinsine ya da aileden birisine yönlendirebilmektedir. Bu da beraberinde çeşitli psikolojik rahatsızlıklardan başlayıp, intihara kadar sürüklenen acı tabloları getirmektedir.
Cinsel ilginin yönelim şekli ise gencin yetiştiği kültürel ortam, dini inançları ve değerlerine göre belirlenecektir. Mesela, Amerikalı bir genç için cinsel ilişkiye girmek cinsel kimliğin belirleyicisi iken, muhafazakâr bir kültür çevresinde yetişen genç için bakışmak, mektuplaşmak, el ele tutuşmak gibi flört düzeyinde kalan davranışlar cinsel kimliğin oluşmasında belirleyici olacaktır.
Aile ne yapmalıdır?
Aile gencin cinselliğini kabul etmeli ve doğal karşılamalıdır. Genci utandırmamaya dikkat etmeli, onun mahremiyetine saygı duymalıdır. Erken yaşlardan itibaren cinsel terbiye vermelidir. Gencin cinsel kimlik oluşturma yolundaki eylemlerini, el altından desteklerken, ailenin sahip olduğu değer yargılarına göre gerekli sınırları cinsel terbiye içinde çizmelidir.
3.Genç kimlik bocalamasından kurtulacaktır.
Ergen kimlik oluşturma sürecinde alternatif davranışlar, ilgiler, ideolojiler arasında çeşitli rol denemelerine girişecektir. Tüm rol denemelerinin altında ise sosyal onay ve beğenilme ihtiyacı olacaktır. Sosyal onay aldığı roller kalıcı olup kimliğinin bir parçası haline gelirken, sosyal onay almadığı roller silinecektir. Genç bu süreçte bir süre gitar çalmakla ilgilenirken, ilgisi spor yapmaya kayacak. Bir süre A partisinin gençlik kollarına takılırken, bir müddet sonra tam tersi görüşlü bir partinin gençlik kollarına takılmaya başlayacaktır. Hayat provasında bir sağa, bir sola yalpaladıktan sonra 20’li yaşlarda bu süreci başarı ile tamamlayarak rol karmaşasından kurtulacak, kendine bir kimlik edinmiş olacaktır. Eğer genç kimlik bocalamasından kurtulamaz ise hayat arenasında yaşam boyu yalpalamaya devam edecek, 40’lı 50’li yaşlarda bile bir ergen gibi davranacaktır. Bazı ergenler, kimlik bocalamasından kurtulmanın yolunu ters kimlik geliştirmede bulacaktır. Ters kimlik sahibi bir kişi her şeye muhalefet eder. Kendisini girdiği her ortamda muhalefet ederek belli eder.
Aile ne yapmalıdır?
Aileler zaman zaman çocuklarının yaptığı bu rol denemelerinden rahatsız olmakta ya da panik yaşamaktadır. Bazen gence bilgiçlik taslayıp, onu engellemeye çalışmaktadır. Fakat genç bu denemelerle kendini bulacaktır. Aileden aldığı değerlere aykırı olan roller, eğer genç sağlıklı geliştiyse ve aile de bu konuda baskı yapmadıysa kalıcı olmayacaktır. Eğer aile aksi yönde baskı yaparsa, genç işi inada bindirip istenmeyen rolü kalıcı hale getirecek ya da artık rol denemelerine girişmeyip, pasif, girişimci ruhu olmayan bir birey olarak hayatını sürdürecektir.
4. Kendine mesleki bir yol çizecektir.
Kimliğin önemli parçalarından biri de meslektir. Genç bu dönemde mesleki rol denemeleri yapacak kendisine bir yol bulmaya çalışacaktır.
Aile ne yapmalıdır?
Genç ebeveyninin bir uzantısı değildir. Ondan ayrı bir bireydir. Meslek seçerken kendi ilgi ve yeteneklerine uygun alternatifler araştıracaktır. Aile bu arayışta onun önünü açmalı kendi başarmak istediği ya da kendince mantıklı sebepleri olan meslekleri seçmesi için gence baskı yapmamalıdır.
5.Genç kendine bir ideoloji belirleyecektir.
Bu dönemde genç dünyada ve ülkesinde olup bitenlerle yakından alakadar olacak, kendisine ideolojik bir duruş belirleyecektir. Çünkü etrafında olan birçok olayı, örneğin savaşları, siyasi kavgaları, ekonomik krizleri anlamlandırması için bir ideolojiye ihtiyaç duyacaktır.
Aile ne yapmalıdır?
Ailesi ile fazla çatışmalı olan gençler özellikle ailesinin tersi bir ideoloji benimsemekte, bu yolla adeta ailesinden intikam almaktadır. Genç farklı felsefi görüşler hakkında araştırma yapabilir, onları benimseyebilir. Aile bu hususta mümkün olduğu kadar gençle çatışmamaya dikkat etmeli, onun düşüncelerine önem verdiğini hissettirmelidir. Gereksiz tartışmalara girmek yerine düşünce alış verişi yaparak onun bireyselliğini kabul ettiğini içtenlikle gösterebilmelidir.